Kızık Köyü - Seben/BOLU

Mustafa Hitit Şiirleri

BORDRO MAHKUMLARI

Vatanda çalışan bazı insanlar,
Yıllardır kamuda görev alırlar.
Ömrünü halka adayan canlar,
Yasalara göre görev yaparlar.

Kamuda görevli olan insanlar,
Devlet adına ömür harcadılar.
Görevini bilen nice memurlar,
Yıllardır bu ülkede horlandılar.

Kamuda görevli olan insanlar,
Bordroların mahkumu oldular.
Hizmet karşılığı olan maaşlar,
Memurları işinden soğuttular.

Maaşı ile geçinen memurlar,
Kutsal görevinde unutuldular.
Fiyatlara yapılar çoğu zamlar,
Memurları sıkıntıya soktular.

Mali dengelerle yola çıkanlar,
Memurların halini sormadılar.
Kadeve gibi vergiler koyanlar,
Millete kara günler yaşattılar.

Ülkesine çalışırken memurlar,
Çoklarının derdini sormadılar.
Geride kalınca şimdi maaşlar,
Memurları zora soktu fiyatlar.

Altı yüz elli yedi ve kanunlar,
Kimlere ne verdiler ne aldılar.
Yıllardır ayarsız olan maaşlar,
Memurlarda sıkıntı yarattılar.

Devlet görevlisi olan insanlar,
Görevde ömür boyu çalıştılar,
kendi yazgıları belli memurlar,
Kaderleriyle baş başa kaldılar.

Bu vatanda görevli memurlar,
Sendikalar kurmağa çalıştılar.
Sendika karşısında iktidarlar,
Çalışanlara haşin davrandılar.

Ülkede görevli olan memurlar,
Siyasi baskılardan bunaldılar.
Yıllarca sürüldüler horlandılar,
Bordro mahkumu gibi kaldılar.

Ulusal görevi bilen memurlar,
Ülkede nice görevler yaptılar.
Görev için yıllarca yarışanlar,
Vatanda ne başarı kazandılar.

Yasalara göre görev yapanlar,
Bu ülkede yıllarca horlandılar.
İşleri aksatan çoğu memurlar,
Kimlerin yanlarına saklandılar.

Başarısız olan nice memurlar,
Bir koltuk için kendini sattılar.
Hizmetini çıkar için yapanlar,
Memurluğun onurunu yıktılar.

Ülkede suç işleyen memurlar,
Osmanlı yasasıyla korundular.
Kanuna sığınan çoğu insanlar,
Halkımızın huzurunu bozdular.

Siyasi yandaşı olan memurlar,
Vicdanla cüzdanlara sıkıştılar.
Görevlerini aksatan memurlar,
Kamusal alanlarda yıprandılar.

Kimi cezalandı kimi aklandılar,
Kimi suçlu oldular saklandılar,
Kimisi yükseklere tırmandılar,
Kimisi memurluğa katlandılar.

Görevini bilen çoğu memurlar,
Bütün hizmeti özenle yaptılar.
Sıkıntıya düşmüş bile olsalar,
Ulusal görevinden kaçmadılar.

Devletin görevlerini yapanlar,
Nerde olursa olsun uğraştılar,
Devlet görevini önde tutanlar.
Çağdışı olan işlerden kaçtılar.

Ülkesi için çalışan memurlar,
Halkla birlikte engeller aştılar,
Bu ülkeyi sevenler koruyanlar,
Gece gündüz görevini yaptılar.

Siyasette olan çoğu adamlar,
Yıllardır memurlarla takıştılar.
Kanunları uygulayan insanlar,
Siyaset baskısına dayandılar.

Çıkar peşinde koşan adamlar,
Çalışan memuru ne horladılar,
Görevleri adam gibi yapanlar,
Görevinde sevgi saygı aldılar.

Milleti için uğraşan memurlar,
Yıllardır nice görevler yaptılar.
Vatanda çalışan nice insanlar,
Ulusal görevlerden yılmadılar.

Gelip geçerken vatanda yıllar,
Devletin memura ihtiyacı var.
Kamuda görevli olan insanlar,
Ulusal dertlere çözüm ararlar.

Görevini bilen yapan insanlar,
İnsanca yaşam için uğraştılar.
Ülkede çalışan nice memurlar.
Bordro mahkumu gibi kaldılar.

Mustafa HİTİT
Bilecik 03 Mart 1980

* * *

TÜRKİYEM

Çiçek kokan baharların,
Umut olan bayramların,
Hayat seven insanların,
Ülkesiydi Türkiyem.

Uygarlıktan korkanların,
Yanlış yolda koşanların,
Kalpler kıran adamların,
Ülkesi oldu Türkiyem.

Yanlış yapan bakışların,
Hasret dolu kardaşların,
Gözden uzak uğraşların,
Ülkesi oldu Türkiyem.

Soygunlarla coşanların,
Hesaplardan kaçanların,
Derdi çeken yaşamların,
Ülkesi oldu Türkiyem.

Büyük hayal kuranların,
Buzlu camla bakanların,
Sessiz kalan aydınların,
Ülkesi oldu Türkiyem.

Hayat veren çocukların,
Dertsiz kalan insanların,
Uygar yolda koşanların,
Ülkesi olsun Türkiyem.

Mustafa HİTİT
Bolu 01 Eylül 1984

* * *

7O.YIL (1)

Aylardan Haziran ayı,
Yıllardan iki bin altı.
Yaşımız yetmişi aştı.
Kimse beni anlamadı.

Ömrümüzün nice yılı,
Güzellikle doldu taştı.
Okusam da şarkımızı,
Kimse bizi duyamadı.

Yetmiş yılın hatırası,
Kalbimizde iz bıraktı.
Yaşadığım sorunları,
Kimse bize soramadı.

Yıllar süren hayatımı,
Görenler de anlamadı.
Yazabilsem her olayı,
Kimse bunu okumadı.

Yetmişlerin her yılını,
Tanrı bana bağışladı.
Aşarken zorlu yolları,
Kimse bize inanmadı.

Aylardan Haziran ayı,
Yıllardan iki bin altı.
Yaşımızın son baharı,
Kimse beni anlamadı.

Mustafa HİTİT
Bolu 01 Haziran 2006

* * *

BİZİM CANLAR

Hacı İmam gibi önder insanlar,
Soylarına aydın soylar kattılar.
Dedelerim olan Koca Hasanlar,
Öksüz yetim evlatlar bıraktılar.

Haticeyle birlikte geçen yıllar,
Artık geçmiş anılarda kaldılar.
Yıllar içersinde doğan evlatlar,
Bizim hayatımıza renk kattılar.

Çocuklarım olan sevgili canlar,
Ayhan, Aydın, Aytek adı aldılar.
Öğretmen ordusuna katılanlar,
Görev aşkıyla koştular taştılar.

Şengül adıyla anılan bayanlar,
Müşerref diye anılan insanlar,
Meral adındaki gelin hanımlar,
Çocuklarla yaşamı paylaştılar.

Gülhan ile Gürhan adlı olanlar,
Burçin ile Burcu denilen kızlar,
Oğuz Kağan adlı sevgili canlar,
Bizim sevgimize sevgi kattılar.

Hititler soyadında olan canlar,
Yıllardır nice görevler yaptılar.
Evlatlar gelinler bizim torunlar,
Uğraşlardan yüzleri ak çıktılar.

Yaşımız geçti ağarıyor saçlar,
Aranıyor artık bizim çocuklar,
Beraber olunca sevgili canlar,
Kalbimize doluyor mutluluklar.

Uzakta olunca bizim çocuklar,
Kalbimize nice sıkıntılar dolar.
Tasada sevinçte birlik olanlar,
Eski günleri gelecekte ararlar.

Gurbetlere giden bizim canlar,
Vatanda ulusal görev yaptılar.
Evlatlarım gelinler ve torunlar,
Ulusal görevlerden yılmadılar.

Kalpleri sevgiyle dolu evlatlar,
Milletin derdine sahip çıktılar.
Sorunların hallini bilen canlar,
Bıkmadan olaylarla uğraştılar.

Hızlı gelip giderken nice yıllar,
Bütün herkesi zorda bıraktılar.
Görevini yapan bizim evlatlar,
Birlikte büyük engeller aştılar.

Bizim canlarımız olan insanlar,
Kendine düşen görevi yaptılar.
Gelinler torunlar bizim evlatlar,
Sevgi saygı içinde kaynaştılar.

Mustafa HİTİT
Bolu 05 Kasım 2003

* * *

SON GECE

Son gece, gün on yedi, ocak ayı,
Yetmiş yıl şimdi gerilerde kaldı.
Son gecede çok sıkıntılar vardı,
Benim halimi kimseler sormadı.

Son gece içimde umutlar vardı,
Dertlerim çoğaldı kalbimi sardı.
Gündüzler geceler artık karardı.
Hayatla savaşan canlar usandı.

Son gece hayatımın sonbaharı,
Özgür kalbimi yerinden oynattı.
Bu gecenin bitmeyen karanlığı,
Bütün dertlerimize dertler kattı.

Son gecenin soğuk olan ayları,
Derdimiz bitmedi daha çoğaldı.
Bu geceyi yazanlar neler yazdı.
Okuyanın okutanın kalbi yandı.

Son gece umutlar nerede kaldı,
Ülkümüz birdi bir ülkemiz vardı.
Herkes bir birini sever sayardı.
Uygar kalpler vatan diye atardı.

Son gece hayatın sonları vardı,
Herkes bu gerçekleri anlamadı.
Dünyanın çoğu uygar insanları,
Siyasal olaylardan ders almadı.

Mustafa HİTİT
Bolu 17 Ocak 2007

* * *

BİR ÜLKE VARDI

Bir ülke vardı insanlar,
Yüz yıllardır savaştılar.
Hayati görev yapanlar,
Ulusal destan yazdılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Çoğu derdine yandılar.
Halkla beraber olanlar,
Vatan yolunda taştılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Ülkemizde ne yaptılar.
Kutsal ülkeyi satanlar,
Ülkeden nasıl kaçtılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Vatanda neler yaptılar.
Yıllar süren karanlıklar,
Herkese kan ağlattılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Yoksullukla savaştılar.
Zorlukları bilen canlar,
Büyük engeller aştılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Dünyada dost aradılar.
Halkımıza dost olanlar,
Özgürlükten hız aldılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Yıllardır coşup taştılar.
Halkla beraber olanlar,
Çoğu herkese baktılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Kutsal ateşler yaktılar.
Sevgi dolu nice canlar,
Devrimlerle yol aldılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Halkımıza hor baktılar.
Milletini sormayanlar.
Yandaşlara yol açtılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Gene yurdu kuşattılar.
Karanlıkta yaşayanlar,
Halka sorun yarattılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Bütün millete baktılar.
Bu vatanda çalışanlar,
Karanlıktan yılmadılar.

Bir ülke vardı insanlar,
Olaylardan bıkmadılar.
Vatanını seven canlar.
Uygarlıktan hız aldılar.

Mustafa HİTİT
Bolu 20 Aralık 2007

* * *

EVLATLARIM

Güzellikler sizin olsun canlarım.
Ayhan, Aydın adında evlatlarım.
Bizim Aytek sevgili çocuklarım.
Dünyalar sizin olsun evlatlarım.

Sizlerle gururlandık biz hepimiz,
Ülkeye hizmet kutsal göreviniz.
Hayatta mutlu olmak isterseniz,
Görevler kolay olsun evlatlarım.

Hayatta güven duyun kendinize.
Gölge düşmesin artık sevginize.
Kim ne derse desin hayata size.
Mutluluk sizin olsun evlatlarım.

Yaşam savaşında nice insanlar,
Evlatlar uğrunda kurban oldular.
Çok uzakta olsa da ana babalar,
Selamlar bizim olsun evlatlarım.

Meydana çıkarsa eğer sorunlar,
Büyük insanlar her sorunu aşar.
Sizin sizlerindir kutsal uğraşlar,
Hayatlar güzel olsun evlatlarım.

Uygar yaşamayı bilen çocuklar,
Hayat savaşından galip çıktılar.
Hızlı gelip geçerken çoğu yıllar,
Uğraşlar daim olsun evlatlarım.

Herkes kendi hayatını öğrensin,
Evlatlar millete mutluluk versin.
Kimse karanlık yollara girmesin,
Yolunuz parlak olsun evlatlarım.

Ömür boyu başları dik duranlar,
Çoğu uğraşlardan galip çıkarlar.
Uygar yollarda yürürse adımlar,
Güzellik kutsal olsun evlatlarım.

Büyük görevleri başaran kimse,
Mutluluğa doyar kendi kendine,
Vatan uğrunda yapılan görevde,
Umutlar büyük olsun evlatlarım.

Dünyalar sizlere kalır sanmayın,
Yanlış kötü sözlere aldanmayın,
Uygar kutsal hayatı unutmayın,
Sevgimiz sizin olsun evlatlarım.

Görevleri yapan bizim çocuklar,
Kaderde kıvançta bütün oldular.
Mutluluk ararken çoğu insanlar,
Ömrünüz uzun olsun evlatlarım.

Uzaklarda olsak da biz hepimiz
Kalbimizde saklı güzel sevginiz.
Ayhan Aydın Aytekin sevininiz.
Gözünüz aydın olsun evlatlarım.

Mustafa HİTİT
Bolu 10 Ağustos 1996

* * *

SESSİZ KALDILAR

Ülkemizde dini bütün olanlar,
Tanrımız için ibadet yaparlar.
İnsanın kadrini bilen insanlar,
Tanrının ulu emrine uyarlar.

Tanrımızın yarattığı insanlar,
Ömür boyu soyunu kolladılar.
Dini siyasete sokan yobazlar.
Yıllardır halkımızla uğraştılar.

Tanrı sevgisiyle dolu olanlar,
Tanrı kullarına örnek oldular,
Din ile dünyayı karıştıranlar,
Kullar arasına nifak soktular.

Eskiden beri ülkede yobazlar,
Siyasi havadan yararlandılar.
Tanrı emrini unutan insanlar,
Kendini Tanrı askeri saydılar,

Ülkemizde tarikatçı kimseler,
Müminlere askerimiz dediler.
Minareye süngü adı verdiler.
Ulusal sosyal hayatı gerdiler.

Siyasi koltuklarda kurulanlar,
Kara yobazlara sahip çıktılar.
Siyasi geçmişini saklayanlar,
Değiştik diye halkı aldattılar.

Siyasi hayatta çoğu sağcılar,
Karanlık olan yollara daldılar.
Laikliğe karşı duran yobazlar.
Dindarların kalplerini kırdılar.

Yıllar önce tarikatçı kimseler,
Menemene cinayet işlediler.
Kanları bozuk olan bu katiller,
Sonu karanlık yollara girdiler.

Tarikattan siyasete geçenler,
Laik uğraşlara karşı geldiler.
Tarikatçı nurcu olan dinciler.
Ülkede kara yeller estirdiler.

Dincilere arka çıkan adamlar,
Siyasette türbanı kullandılar.
Uygarlığı karşı dinci yobazlar.
Bütün ülkede kaos yarattılar.

Kara dincilere destek olanlar,
Ülkede karanlık yollar açtılar.
Dincilerle birlik olan adamlar,
Halkımızı hüsrana uğrattılar.

Nerede şimdi ulusal kurallar,
Nerede iktidar olan adamlar.
Nerede ülkede aydın olanlar,
Olaylara niçin sessiz kaldılar.

Mustafa HİTİT
Bolu 19 Mayıs 2006

* * *

UTANMADAN

Güzellikler diyarı bu topraklar,
Barış severlerle dolup taştılar.
Kalbinde insan sevgisi olanlar,
Vatan toprağına sahip çıktılar.

Özgür yaşamı seven insanlar,
Yüz yıllardır nice yollar aştılar.
Bozkırlardan yola çıkan atalar,
Bu güzel vatana ayak bastılar.

Cennetleri andıran bu diyarlar,
Halkımıza uygar yollar açtılar.
Karlı dağlar ürün veren ovalar.
Kutsal olan şehitlere yandılar.

Vatanını seven bütün insanlar,
Toprak için yıllarca savaştılar.
Toprakları yabancıya satanlar,
Siyasette büyük hata yaptılar.

Yıllar önce kurtuluşu yapanlar,
Toprakları için destan yazdılar,
Geçen günleri unutan insanlar.
Kalbimizde büyük yara açtılar.

Ülkemizde başta olan adamlar,
Karanlık çarpık yollara daldılar.
Toprakları pazarlayan adamlar,
Utanmadan bayramı kutladılar.

Mustafa HİTİT
Bolu 23 Nisan 2006

* * *

REHAVET İÇİNDELER

Halkımızın kutsal alın yazısı,
Kurtuluşta halkımızla yazıldı.
Ülkemizin siyaset adamları,
Halkımızın derdini anlamadı.

Yıllar oldu siyaset önderleri.
Ülkemizin insanına güvendi.
Ulusal aydınlanma hareketi,
Karanlık emelleri sildi geçti.

Siyasi ve ekonomik olaylar
Ulusal yaşamı zora soktular.
Kendi çıkarı için uğraşanlar,
Ülkemizin düzenini bozdular.

Yıllardır bazı siyasi adamlar,
Dinle dünya işini çarpıttılar.
Laikliğe karşı olan yobazlar.
Tarikat sevdasına kapıldılar.

Dinciler başını almış gidiyor.
Terörizm ülkemizi kemiriyor.
Ulusumuz nice şehit veriyor.
Yönetenler olayı seyrediyor.

Laik hayata saldırı yapanlar,
Karanlık olan yollara daldılar.
Uyarıya aldırmayan adamlar,
Dinsel inançta hata yaptılar.

İrtica terör karanlık adamlar,
Ülkede havayı bulandırdılar,
Olaylara karşı çıkan aydınlar,
Ülkede bütün halkı uyardılar.

Kara adamlar devlete sızıyor,
Dinsel olaylar giderek azıyor.
Uyaranlar artık suçlu oluyor,
Çoğu ülkeyi sahipsiz sanıyor.

Ustasına akıl veren kimseler,
Siyasette defterleri dürdüler.
Dışarda ülkeye leke sürenler.
İçerde büyük itibar gördüler.

Gerçekleri saptıran siyasiler.
Adamlarına nasıl güvendiler.
Kendi hatalarını bilmeyenler.
Suçları başkasına yüklediler.

Ülkede iktidar olan kimseler,
Karanlığa giden yola girdiler.
Uyarana saygısızlık edenler.
Demokratik kuralı çiğnediler.

Ülkemizin bu halini görenler,
Kitlesel örgütler ve siyasiler,
Ülkesini seven uygar kişiler,
Bu ülkede rehavet içindeler.

Mustafa HİTİT
Bolu 17 Nisan 2006

* * *

KAYBETTİLER

Güneş ışığına bakan önderler,
Yıllardır nice engeller geçtiler.
Sırtını uygar düzene dönenler,
Sonu karanlık yollara girdiler.

İnsanlığa umut olan kimseler,
Ülkede dünyada barış dediler.
İnsanlığın karşısına dikilenler,
Dayanılmaz sorunlar ürettiler.

Uygarlığın yollarına düşenler,
Devrimlerle karanlığı geçtiler.
Yıllardır karanlıkta gezinenler,
İnsanlığın yoluna set çektiler.

Uygar yolda görevini bilenler,
Karşı çıkan engelleri geçtiler.
Özgürlük ateşini söndürenler,
İnanılmayan ödünler verdiler.

Halkımızın dertlerini görenler,
Ülkemizde sorunları yendiler.
Ülkede karanlığı seyredenler,
Milleti hayatından bezdirdiler.

Yüzleri güneşi gören önderler,
Ülkede nice uğraşlar verdiler.
Karanlık gölgelere gizlenenler,
Özgürlük savaşını kaybettiler.

Mustafa HİTİT
Bolu 24 Kasım 2007

* * *

DAYANDILAR

Bu ülkede nice canlar,
Mutlu yaşam aradılar.
Vatan için uğraşanlar,
Nice görev başardılar.

Bu vatanda çalışanlar,
Zorlu günler yaşadılar.
Savaş için uğraşanlar,
Dünyamızı paylaştılar.

Kalbi dolu nice canlar,
Dostlarına kavuştular.
Bu vatanda çalışanlar,
Umutlarla ne soldular.

Bir koltuğa kurulanlar,
Halkı neden unuttular.
Emir verip buyuranlar,
Halkı işten soğuttular.

Karanlıkta yaşayanlar,
Ülkemizde ne yaptılar.
Sevenlerle barışanlar,
Kalbimizde yer aldılar.

Umutlarla yaşayanlar,
Uzun yıllar horlandılar.
Bu vatanda çalışanlar,
Güçlüklere dayandılar.

Mustafa HİTİT
Bolu 30 Mart 2002

* * *

Marmara'nın dalgaları,
Ülkemizde şaha kalktı.
Vurdu bütün her tarafı.
Doksanları unutmayın.

Unutulmuş fay kuşağı,
Son yıllarda ayaklandı.
Bunu kimse anlamadı,
Depremleri unutmayın.

İzmit, Gölcük, Yalova'yı,
Bolu düzce kaynaşlıyı,
Bu vatanı, Marmara'yı.
Sakarya'yı unutmayın.

Depremlerin kuşakları,
Kutsal olan canlar aldı.
Yasa boğdu her insanı,
Depremleri unutmayın.

Yurdumuzun konutları,
Niye uygun yapılmadı.
Kimse bunu soramadı.
Soygunları unutmayın.

Bu depremin dalgaları,
Neden vurdu insanları.
Yurdumuz ne yara aldı.
Depremleri unutmayın.

Bazı deprem kuşakları,
Güzel olan yurdu sardı.
Kimler niçin uyanmadı.
Fay hattını unutmayın.

Hatalar bu yurdu sardı,
İnsanlar hiç uyanmadı.
Kalplerimiz nasıl yandı.
Depremleri unutmayın.

Unutulan yurdun halkı,
Depremlerle yaralandı.
Canlarımız ne dayandı,
Kaynaşlıyı unutmayın.

Deprem bizi vuramadı,
Halkı vuran konutlardı.
Kimi nasıl konut yaptı,
Depremleri unutmayın.

Halkın güzel duyguları,
Depremlerle yıkılmıştı.
Kimse bunu anlamadı.
Gerçekleri unutmayın.

Bütün deprem olayları.
Yurtta büyük yara açtı.
Kader dedi Türk insanı,
Depremleri unutmayın.

Mustafa HİTİT
Bolu 12 Kasım 1999

* * *
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol